Ana içeriğe atla

Poligenik Kalıtım

 

Poligenik Kalıtım
Sude Coşkun

 Çeşitli özelliklerimizin nesilden nesile aktarılmasına kalıtım denir. Kalıtımı incelediğimizde birden fazla çeşide ayrıldığını gözlemleriz. Mendelian kalıtım olarak bildiğimiz tek genli kalıtım çeşidi bunlardan bir tanesidir. Kalıtımın babası olarak bilinen Mendel ve ileri sürdüğü Mendelian kalıtımına göre özellikler tek genin kalıtımına bağlı olarak belirlenir. Bu genlerde meydana gelen bazı sorunlar hastalıklara sebep olur ve biz bu hastalıklara tek gen hastalıkları deriz. Bilimin ilerlemesiyle birlikte aslında tek kalıtım biçiminin Mendelian kalıtımı olmadığı görülmüştür. Bazı özelliklerin 2 hatta daha fazla gen ile ilişkili olduğu bilim insanları tarafından kanıtlanmıştır. Bir özelliğin kalıtımında 2 genin etkili olduğu kalıtım biçimine digenik kalıtım denirken birden fazla genin birlikte veya birikimli etkisiyle bir özelliği belirlemesine ise poligenik kalıtım denmektedir.

Şekil 1: Kalıtım biliminin babası Gregor Mendel (1). 

  Uzun süre bilim insanları çeşitliliğin Mendel kurallarına uyup uymadığı konusuna şüpheyle yaklaşıp çalışmalar yapmıştır. Bateson ve Yule gözlenen özellikler için çok sayıda genin sürekli çeşitliliğe neden olduğunu söylemiş ve ‘Çoklu Gen Hipotezi’ni’ ortaya atmıştır. Ortaya atılan bu görüşe göre birçok gen kümülatif veya kantitatif olarak fetotipe katkı sağlamaktadır. Bazı bilim insanları ise bu görüşü reddetmiştir. Genlerin atasal fenotipik karakterlerin karışımına katkısı olmadığı düşünmüştür. 1920 yılında Edward M. East bu konudaki fikir ayrılığına son noktayı koymuştur. Tütün bitkisiyle çalışmalar yapan Edward’ın çalışmaları çoklu gen hipotezini kapsar niteliktedir.

  Tek genli kalıtım her şeyin temeli olmasına rağmen Mendel Yasaları tüm kalıtım biçimleri için geçerli değildir. Canlılardaki birçok karakter birden fazla genin ortaklaşa etkisi sonucu ortaya çıkar. Ortaklaşa çalışan genlere poligen denir. Bu şekilde gerçekleşen kalıtım şekline ise poligenik kalıtım adı verilir. Poligenler, fenotipin ortaya çıkabilmesi için belli bir katkı sunar. Bu kalıtım yolu ile oluşan karakterler bireyler arasında geniş bir çeşitlilik gösterir. Bir karakteri belirleyen gen sayısı ile fenotipteki çeşitlilik orantı gösterir. Ne kadar çok gen bir karakteri belirliyorsa fenotipik çeşitlilik de o kadar fazla olmaktadır.

  İnsanlarda; boy uzunluğu, vücut iriliği, zeka, deri rengi gibi birçok özellik etkisi birbiri üstüne eklenebilir genler tarafından belirlenir. Ancak bu özelliklerin belirlenmesinde birden fazla gen etkili olduğu gibi çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Genler ve çevresel faktörlerin bir özelliği etkilemesi de multifaktöriyel kalıtım olarak bilinmektedir. Çok genli kalıtım hastalıklarında genelde çevresel koşullar da etki göstermektedir. Çok genli kalıtım hastalıklarından bazıları; diyabet, obezite, astım, nöral tüp defektleri ve yarık dudak veya damak deformiteleridir.

Referanslar

  • Klug, W. ve ark.(2020). Genetik Kavramlar (S. Sümer ve ark., çev.) Ankara: Palme Yayınları.
  • Reece, Jane B. & Meyers, Noel. & Urry, Lisa A. & Cain, Michael L. & Wasserman, Steven A. & Minorsky, Peter V. & Jackson, Robert B. & Cooke, Bernard J. & Campbell, Neil A. (2015).  Campbell biyolojisi . Frenchs Forest, NSW : Pearson
  • Demirsoy, A. (2007). Yaşamın Temel Kuralları Kısım 1. Ankara: Meteksan
  • Demirsoy, A. (1995) Kalıtım ve Evrim. Ankara: Meteksan Yayınları

İnternet Kaynakları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ESOZOM NEDİR ?

  Eksozom Nedir ? Beyza Gülçin Eracun Şekil 1 Hücrelerimiz, karmaşık bir iletişim ağı içinde sürekli olarak birbirleriyle haberleşir. Bu iletişim, sinyallerin kimyasal, elektriksel veya fiziksel yollarla iletilmesiyle gerçekleşir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu iletişim ağının temel bir parçası olan eksozomları ön plana çıkarmıştır. Peki, eksozomlar nedir ve neden önemlidir? Eksozom Nedir? Eksozomlar, 30-150 nanometre çapında, lipid bir zarla çevrili veziküllerdir. Bu veziküller, hücre içi organellerden birisi olan endozomal sistemden köken alır ve hücrelerin dış ortama saldığı özel yapılardır. Köken aldıkları hücrenin özelliklere sahip Eksozomlar, proteinler, lipitler,   miRNA ve büyüme faktörleri gibi biyomoleküller taşıyarak hücreler arası bilgi akışını sağlar. Şekil 2 Eksozomların Tarihçesi Eksozomlar ilk olarak 1980'li yıllarda, eritrositlerin olgunlaşması sırasında hücrelerden dışarı atılan veziküller olarak tanımlanmıştır. Ardından ilerleyen yılla...

Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri

  Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri Dilanur Gümüşkaya   Gen duplikasyonu teorik olarak, bir DNA parçasının kopyalanıp her iki kopyanın da korunduğu kromozomal mutasyondur. Fakat bu mutasyon, genomda yeni dizilimler meydana getirip yeni genlerin oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. Bu nedenle duplikasyonlar canlının yeni biyolojik fonksiyonlar kazanmasını sağlayarak evrimde anahtar rol oynamaktadır.   Bir duplikasyonda kopyalanan parça genellikle orijinal parçanın hemen ardında konumlanır ve bu modele tandem (ardışık) duplikasyon adı verilir. (Şekil 1) Şekil 1 Nasıl Gerçekleşir?   Gen duplikasyonları mayoz bölünmede eşit olmayan krossover lar veya replikasyon sırasında meydana gelen hatalar nedeniyle gerçekleşebilir.   Mayoz I’in Profaz aşamasında sinaps oluşturmuş kromozomların orantısız ve yanlış eşleşmeleri duplikasyonu meydana getirir. Bu hata sonucu hem duplikasyon hem de delesyon gerçekleşir. (Şekil 2) Şekil 2   Duplikasyon, evrim a...

Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler

  Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler Dilanur Gümüşkaya   Kök hücre tedavisi, bilindiği üzere günümüzde birçok hastalığın çaresi olma potansiyeline sahip olup her geçen gün geliştirilmektedir. Bu tedavinin günümüze kadar en yaygın uygulandığı şekli ve aynı zamanda kanıtlanmış tek klinik kullanımı, Hematopoetik Kök Hücre (HKH) Transplantasyonu dur.   HKH, bireyin yaşamı boyunca kan hücresi üretebilmektedir. HKH nakli, bir hastanın içinde çoğalma ve kan hücreleri üretme amacıyla bu kök hücrelerin hastaya transferini temel alır. Genellikle kemik iliği, periferik kan ve göbek kordon kanından elde edilen multipotent hematopoetik kök hücreler hastaya nakledilir.   Kabul görmüş bu yaklaşımın kullanılamadığı çeşitli durumlar, kök hücrenin laboratuvar ortamında modifiye edildiği yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine sebep olmuştur. Bu modifikasyonun lentiviral vektörler aracılığıyla gerçekleştirildiği bazı tedavi örneklerine rastlamak mümk...