Ana içeriğe atla

Yazarlarımız

 

Ezgi Damla Özyürek

  Ezgi Damla Özyürek, Fatin Rüştü Zorlu Anadolu Lisesi'nde okuduğu dört yıl boyunca başarılı bir öğrencilik sergiledi. Ardından, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nde İngilizce hazırlık eğitimi alarak akademik hayatına devam etti. 2019 yılında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü lisans eğitimine başladı ve 2023 yılında başarıyla mezun oldu. Lisans eğitimi sürecinde, TÜBİTAK'ın düzenlediği, 2237-A TÜBİTAK Araştırma ve Tıbbi Uygulamada Kullanılan Moleküler Laboratuvar Teknikleri Uygulamalı Eğitim Kursu’na katılarak, bilgi ve becerilerini geliştirme fırsatı buldu. Ardından, DNA Laboratuvarları Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi'nde stajını tamamlayarak saha deneyimi kazandı. Son olarak "Herpes Zoster ve Varicella Zoster Virüs Enfeksiyon Mekanizmaları" adlı bitirme tezi çalışmasını gerçekleştirdi. Bu çalışmasını başarıyla sunarak, lisans eğitimini tamamladı.

 Bilimin Umayları sayfası, bilim dünyasındaki gelişmeleri sunmanın yanında, kadınların bilim dünyasındaki varlığına vurgu yapmayı hedefleyen bir sayfa. Ezgi Damla Özyürek, bu hedefin oldukça etkileyici olduğunu ve kadınların bilim dünyasında daha fazla yer alması gerektiğini olduğunu düşünüyor. Bu nedenle, başta Bilimin Umayları sayfasının kurucusu olan Beyza Gülçin Eracun’a ve emek veren herkese teşekkürlerini sunuyor.

Selinay Soyalp

  

  Selinay Soyalp  Lise öğrenimini Ankara'da Süleyman Demirel Anadolu lisesinde tamamladı. Hedef ve becerilerin bilimin yönünde gelişmesi için lise hocalarının emeklerinin büyük olduğunu söylemektedir. 2023 yılında Haliç Üniversitesi , Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü lisansını tamamladı. Kök hücre ve kanser araştırmaların da gönüllü olarak bulunmuştur. Bilimin Umayları sayfasında Türk bilim kadınları olarak topluluk oluşturmak ve doğru bilgi için yazarlık yapmaktadır. Türk bilim kadınlarına ve sayfada yazarlık yapan tüm arkadaşlarına teşekkürlerini sunmaktadır. 

Sueda Atik

  Yazarlarımızdan Sueda Atik 1999 Ankara doğumludur. 2017 yılında Konya Şehir Koleji lisesinden mezun olan Atik, şan ve piyano eğitimi aldığı için konservatuvara yönelmek istese de; eğitim koçunun tavsiyesiyle bilime ne kadar yatkın ve meraklı olduğu göz önünde bulundurularak üniversite hayatına Haliç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü kazanarak devam etmiştir. 2022 yılında lisans eğitimini tamamlayan Sueda Atik, üniversite hayatı boyunca kongre ve toplantılara katılıp deneyim kazanmaya oldukça önem vermiştir, Harvard Üniversitesi’nin ekim ayı online kurslarına da katılacak olan Atik, yapacağı çalışmalarda kanser araştırmalarına ve tedavilerine önemli boyutta yer vermek istemektedir. Günümüzde ‘Bilimin Umayları’ blog sayfasında aktif olarak yazarlık yapmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kafein Nasıl Uyanık Kalmamızı Sağlar ?

  Kafein Nasıl Uyanık Kalmamızı Sağlar ? Senanur Karakuş    Şekil 1   Adenozin, bir enerji kaynağı olan ATP’nin parçalanması sonucu oluşan bir biyomoleküldür. Adenozin, adenozin reseptörlerine bağlanarak reseptörleri aktive eder ve vücudumuza dinlen uyu komutu verir. Beynimizin gün içinde enerji kullanması sonucunda nöronların içinde adenozin miktarı artar.  Adenozin miktarının artması sonucu yorgunluk hissederiz (3).   Adenozin nöronlara bağlanarak aktive ettiği adenozin reseptörünün çeşidine göre farklı etki gösterir.   Adenozin, beyni uyanık tutan A1 reseptörüne bağlanıp aktive ederse uyanık kalmamıza yardımcı olan nöronların aktivitesi azalır. Adenozin, uykuyu başlatan A2a reseptörüne bağlanıp aktive ederse uykuyu sağlayan nöronların aktivitesi artar.   Bu iki reseptörün etkisi farklı olsa da sonuç olarak uykuyu başlatma ve uyanık kalmayı zorlaştırma etkisi oluşturur ve   uyku oluşur (1). Şekil 2: Adenozin reseptörleri ve uyku.   Uyku sırasında beynimiz enerji depolarını yenile

Yağ Asitlerinin ß-Oksidasyonu Ve Adrenolökodistrofi

  Yağ Asitlerinin ß-Oksidasyonu Ve Adrenolökodistrofi Senanur Karakuş   X kromozomuna bağlı Adrenolökodistrofi, çok uzun zincirli yağ asitlerinin (VLCFA) anormal metabolizmasından kaynaklanan peroksizomal bir hastalıktır. ABCD1 geni, X kromozomu üzerinde bulunur ve adrenolökodistrofi  proteinini kodlayarak uzun zincirli yağ asitlerinin peroksizoma girişinde membran geçişini sağlar. Yağ asitlerinin membrandan geçip peroksizoma girmesiyle uzun zincirli yağ asitleri  ß-oksidasyona uğrar.   ß - oksidasyon , ATP (enerji) üretmek için yağ asidi moleküllerinin daha küçük birimlere ayrıldığı metabolik bir süreçtir. Yağ asitlerinin oksidasyonu başlıca mitokondri organelinde gerçekleşir fakat peroksizom organelleri de mitokondridekine benzer şekilde yağ asitlerinin oksidasyonunu gerçekleştirebilir. Şekil 1   ABCD1 geninde oluşan mutasyonlar sonucu uzun zincirli yağ asitleri peroksizomların içerisine giremez. Yağ asitleri peroksizoma giremediği için parçalanamaz. Bunun sonucunda uzun zincir

Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri

  Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri Dilanur Gümüşkaya   Gen duplikasyonu teorik olarak, bir DNA parçasının kopyalanıp her iki kopyanın da korunduğu kromozomal mutasyondur. Fakat bu mutasyon, genomda yeni dizilimler meydana getirip yeni genlerin oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. Bu nedenle duplikasyonlar canlının yeni biyolojik fonksiyonlar kazanmasını sağlayarak evrimde anahtar rol oynamaktadır.   Bir duplikasyonda kopyalanan parça genellikle orijinal parçanın hemen ardında konumlanır ve bu modele tandem (ardışık) duplikasyon adı verilir. (Şekil 1) Şekil 1 Nasıl Gerçekleşir?   Gen duplikasyonları mayoz bölünmede eşit olmayan krossover lar veya replikasyon sırasında meydana gelen hatalar nedeniyle gerçekleşebilir.   Mayoz I’in Profaz aşamasında sinaps oluşturmuş kromozomların orantısız ve yanlış eşleşmeleri duplikasyonu meydana getirir. Bu hata sonucu hem duplikasyon hem de delesyon gerçekleşir. (Şekil 2) Şekil 2   Duplikasyon, evrim açısından oldukça önem taşımak