Ana içeriğe atla

ESOZOM NEDİR ?

 

Eksozom Nedir ?

Beyza Gülçin Eracun

Şekil 1

Hücrelerimiz, karmaşık bir iletişim ağı içinde sürekli olarak birbirleriyle haberleşir. Bu iletişim, sinyallerin kimyasal, elektriksel veya fiziksel yollarla iletilmesiyle gerçekleşir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu iletişim ağının temel bir parçası olan eksozomları ön plana çıkarmıştır. Peki, eksozomlar nedir ve neden önemlidir?

Eksozom Nedir?

Eksozomlar, 30-150 nanometre çapında, lipid bir zarla çevrili veziküllerdir. Bu veziküller, hücre içi organellerden birisi olan endozomal sistemden köken alır ve hücrelerin dış ortama saldığı özel yapılardır. Köken aldıkları hücrenin özelliklere sahip Eksozomlar, proteinler, lipitler,  miRNA ve büyüme faktörleri gibi biyomoleküller taşıyarak hücreler arası bilgi akışını sağlar.

Şekil 2

Eksozomların Tarihçesi

Eksozomlar ilk olarak 1980'li yıllarda, eritrositlerin olgunlaşması sırasında hücrelerden dışarı atılan veziküller olarak tanımlanmıştır. Ardından ilerleyen yıllarda bilim insanları eksozomların hücre atığı olmadığını, aksine hücreler arası iletişimde önemli bir rol oynadığını fark etmiştir. Başlangıçta "atık taşıyıcı" olarak değerlendirilen eksozomlar, zamanla biyolojik işlevleri ve terapötik potansiyelleriyle büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir.

Eksozomların Görevleri

Eksozomların hücresel işlevleri oldukça çeşitlidir ve bu görevler halen araştırılmaya devam etmektedir. İşte öne çıkan bazı görevleri:

  1. Hücresel Haberleşme: Eksozomlar, bir hücreden diğerine biyokimyasal sinyaller taşıyarak hücreler arısı koordinasyonu sağlar. Bu, özellikle immün yanıtın düzenlenmesi ve yara iyileşmesi gibi süreçlerde önemlidir.
  2. Atık Yönetimi: Hücreler, ihtiyacı olmayan veya toksik maddeleri eksozomlar aracılığıyla uzaklaştırabilir.
  3. Rejeneratif Tedavi: İyi ve sağlıklı hücrelerden eksozomlar hasarlı hücrelere gidip onarımlarını sağlayarak tedavi edici etki gösterebilmektedir.
  4. Hastalık Progresyonu: Eksozomlar, kanser gibi hastalıklarda tümör mikroçevresinin düzenlenmesine ve metastaza katkıda bulunabilir. Örneğin, tümör kaynaklı eksozomlar, yakın çevredeki hücreleri etkileyerek hastalığın ilerlemesine yol açabilir.
  5. Biyobelirteç Kaynağı: Eksozomlar, içerdikleri biyomoleküllerle hastalıkların erken tanısı için önemli birer biyobelirteç olarak kullanılabilir.
Şekil 3

Eksozomların Uygulama Alanları

Eksozomların biyolojik özellikleri, tıp ve biyoteknoloji alanlarında çeşitli uygulamalara kapı aralamıştır:

  1. Hastalık Tanısı: Eksozomlar, kan, idrar, tükürük gibi biyolojik sıvılarda bulunabilir. Kanser, nörodejeneratif hastalıklar ve kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi durumların tanısında kullanılabilecek önemli biyobelirteçler içerir.
  2. Hedefli Tedavi Taşıyıcılar: Eksozomlar, belirli hücrelere özgü olarak yönlendirilip tedavi edici ajanları taşıyabilir. Bu yöntem, kemo ve gen terapisi gibi alanlarda umut vadetmektedir.
  3. Rejeneratif Tıp: Eksozomlar, kök hücre tedavilerinin etkinliğini artırmak ve doku yenilenmesini desteklemek için kullanılmaktadır.

Bir çok özelliğe sahip Eksozomların uygulama alanlarına dair detaylar gelecek yazılarımızda sizlere ulaşacaktır.

Refreanslar

  • Pan BT, Johnstone RM. Fate of the transferrin receptor during maturation of sheep reticulocytes in vitro: selective externalization of the receptor. Cell. 1983 Jul;33(3):967-78. doi: 10.1016/0092-8674(83)90040-5. PMID: 6307529.
  • Johnstone RM, Adam M, Hammond JR, Orr L, Turbide C. Vesicle formation during reticulocyte maturation. Association of plasma membrane activities with released vesicles (exosomes). J Biol Chem. 1987 Jul 5;262(19):9412-20. PMID: 3597417.
  • Kahraman T., Gülüler G., Gürsel İ. (2014). Exosomes: Natural Nanovesicle Candidates Used in the Diagnosis and Treatment, Turk J Immunol 2014;2(2):34-40.

  • EL Andaloussi S, Mäger I, Breakefield XO, Wood MJ. Extracellular vesicles: biology and emerging therapeutic opportunities. Nat Rev Drug Discov. 2013 May;12(5):347-57. doi: 10.1038/nrd3978. Epub 2013 Apr 15. PMID: 23584393.

  • Vatansev, H., and Keser, M.G. (2024). Exosome proteins and their importance in diseases. Artuklu Health, 10, 59-65. https://doi.org/10.58252/artukluhealt h.1549406 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri

  Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri Dilanur Gümüşkaya   Gen duplikasyonu teorik olarak, bir DNA parçasının kopyalanıp her iki kopyanın da korunduğu kromozomal mutasyondur. Fakat bu mutasyon, genomda yeni dizilimler meydana getirip yeni genlerin oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. Bu nedenle duplikasyonlar canlının yeni biyolojik fonksiyonlar kazanmasını sağlayarak evrimde anahtar rol oynamaktadır.   Bir duplikasyonda kopyalanan parça genellikle orijinal parçanın hemen ardında konumlanır ve bu modele tandem (ardışık) duplikasyon adı verilir. (Şekil 1) Şekil 1 Nasıl Gerçekleşir?   Gen duplikasyonları mayoz bölünmede eşit olmayan krossover lar veya replikasyon sırasında meydana gelen hatalar nedeniyle gerçekleşebilir.   Mayoz I’in Profaz aşamasında sinaps oluşturmuş kromozomların orantısız ve yanlış eşleşmeleri duplikasyonu meydana getirir. Bu hata sonucu hem duplikasyon hem de delesyon gerçekleşir. (Şekil 2) Şekil 2   Duplikasyon, evrim a...

Kafein Nasıl Uyanık Kalmamızı Sağlar ?

  Kafein Nasıl Uyanık Kalmamızı Sağlar ? Senanur Karakuş    Şekil 1   Adenozin, bir enerji kaynağı olan ATP’nin parçalanması sonucu oluşan bir biyomoleküldür. Adenozin, adenozin reseptörlerine bağlanarak reseptörleri aktive eder ve vücudumuza dinlen uyu komutu verir. Beynimizin gün içinde enerji kullanması sonucunda nöronların içinde adenozin miktarı artar.  Adenozin miktarının artması sonucu yorgunluk hissederiz (3).   Adenozin nöronlara bağlanarak aktive ettiği adenozin reseptörünün çeşidine göre farklı etki gösterir.   Adenozin, beyni uyanık tutan A1 reseptörüne bağlanıp aktive ederse uyanık kalmamıza yardımcı olan nöronların aktivitesi azalır. Adenozin, uykuyu başlatan A2a reseptörüne bağlanıp aktive ederse uykuyu sağlayan nöronların aktivitesi artar.   Bu iki reseptörün etkisi farklı olsa da sonuç olarak uykuyu başlatma ve uyanık kalmayı zorlaştırma etkisi oluşturur ve   uyku oluşur (1). Şekil 2: Adenozin reseptörleri ve uyku.  ...

Alternatif Splice Mekanizmasının Hastalıklara Olan Etkisi

  Alternatif Splice Mekanizmasının Hastalıklara Olan Etkisi Sude Coşkun   Bizim genetik materyalimiz DNA'dır. Bu nedenle DNA çok önemli bir makromoleküldür. DNA düzeyindeki değişimler mutasyonlar bizleri etkiler ve büyük sorunlara neden olabilir. Bunun yanında DNA'dan transkripsiyon ile RNA molekülü sentezlenir ve RNA'dan da translasyon olayı ile proteinler sentezlenir.  Bu akış santral dogma olarak adlandırılır ve santral dogmaya göre bu geri dönüşü olmayan tek yönlü olaylar dizisidir. Dogma olarak kabul edilen bilgiler aslında geri dönüşü olmayan kesin bilgiler olarak kabul edilse de santral dogmada durum böyle değildir. Özellikle ribozimlerin keşfi, RNA'ların katalitik aktivitesinin keşfi ile önce RNA hipotezi ortaya atılmıştır. Bunların yanında retrovirüslerin RNA'dan DNA elde edebilmeleri de santral dogmanın geçerliliğini etkileyen bir başka durumdur. Tüm bu olaylar RNA molekülün önemini vurgular niteliktedir. Geçmişte özellikle kodlama yapan RNA'lar üzer...