Ana içeriğe atla

Telomeraz Enzimi Hücresel Yaşlanma ve Ölüm

 
Telomeraz Enzimi Hücresel Yaşlanma ve Ölüm
Ezgi Damla Özyürek



Şekil1. Kromozom uçlarında telomer görüntüsü.

 İnsanlar ve çok hücreli organizmalar yaşlanır ve ölürler. Yaşlanmaya bağlı olarak, bağışıklık sisteminin etkisi azalır ve dokuların, yaraların, hastalıkların iyileşme süreci uzar. Telomer denilen, kromozomların uçlarında bulunan yapılar, hücresel yaşlanmada büyük rol oynamaktadır.

 Araştırmacılar, ökaryotik kromozom uçlarının çok önemli bir göreve sahip olduğunu ve telomer uzunluğunun korunmasının altında yatan, son replikasyon mekanizmasını keşfetmişlerdir. Ardından 1985 yılında Blackburn ve Greider tarafından tek hücreli ökayotik bir canlı olan, siliat Tetrahymena'dan elde edilen ekstraktlardaki, telomeraz aktivitesi ve telomeraz enziminin moleküler karakterizasyonu yapılmıştır. 1997 yılında, mayalar ve birçok organizma üzerinde yapılan bütün araştırmalar sonucunda, TERT (Telomeraz Katalitik Alt Birim) geni tanımlanmış ve bu keşif insan ve diğer türlerde karşılık gelen telomeraz alt birim genlerinin tanımlanmasına ön ayak olmuştur. TERT’in tanımlanmasıyla hücresel yaşlanma, hücre ölümsüzleşmesi gibi konularda telomerlerin ve telomeraz enzim aktivitesinin rolü incelenmiştir.

 Telomerler, ökaryotik kromozomların uçlarını kaplayan protein/DNA kompleksleridir ve uzunluklarının korunması, genomik stabilite ve hücre canlılığı için gereklidir (Sandin, S. ve Rhodes D.,2014). Telomer kısalması, hücresel yaşlanma ile doğrudan ilişkilidir. Telomeraz ise, telomerleri sentezleyen ve koruyan bir ters transkriptaz enzimidir. Memelilerin somatik hücrelerinin çoğunda, her DNA replikasyonu sonucu, DNA polimeraz her atasal zincirin uçlarına karşılık gelen eşlenikleri sentezleyemez ve buna bağlı olarak telomerler kısalır.

Şekil 2. DNA sarmalının ucunda bulunan telomer yapılarının şematize görüntüsü.

 Yapılan bir araştırma, hücrelerimizdeki telomeraz miktarının in vitro olarak arttırılıp yaşlanmayı geri çevirmenin mümkün olabileceğini ileri sürmektedir. Hücre kültüründeki normal insan hücrelerine, klonlanmış telomeraz geni eklendiğinde, telomeraz enzim aktivitesine bağlı olarak telomer uzunluğunda artış gözlemlenmiştir. Telomerlerdeki uzunluk artışına bağlı olarak kültürdeki hücreler yaşlılık noktasını aşıp, çoğalmaya devam etmiştir. TERT üzerinde, hata taşıyan fare suşunda yapılan bir çalışmada ise doku bozuklukları, sinir dejenerasyonu, kısa ömür gibi bulgulara rastlanmıştır. Bilim insanları, erken yaşlandırılmış ve telomeraz enzim aktivitesi bulunmayan bu farelerde, telomeraz işlevini tekrar aktive ederek, var olan bütün bulgular geri döndürülmüş ve farelerin ömrü uzamıştır. Bu ve bunun gibi birçok araştırma, telomeraz gen aktivasyonu ile yaşlanmanın geri döndürülebileceğini göstermektedir. Ancak telomerazın potansiyel yan etkisi olan kansere neden olabileceği unutulmamalıdır. Normal hücreler, telomerlerin kısalmasına bağlı olarak yaşlanırken kanser hücrelerinde durum farklıdır. Tümör hücrelerinin %80’inde telomeraz enzimi aktiftir ve telomer uzunluğu ALT (Alternative lengthening of Telomeres) ile korunmaktadır.

 Sonuç olarak telomeraz enzim aktivitesi ile ilgili çalışmalarda kanser oluşturma riskine karşı dikkatli olunmalıdır.

 

Referanslar

  • Sandin, S., & Rhodes, D. (2014). Telomerase structure. Current opinion in structural biology, 25, 104-110.
  • Klug, W.,; Commings, M.,; Palladino, M.,; Spencer,C.,(2020), Genetik Kavramlar , (11.Baskı), Palme Yayınevi, Ankara.
  • T. de Lange How telomeres solve the end-protection problem Science, 326 (2009), pp. 948-952

·    Görsel Kaynaklar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri

  Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri Dilanur Gümüşkaya   Gen duplikasyonu teorik olarak, bir DNA parçasının kopyalanıp her iki kopyanın da korunduğu kromozomal mutasyondur. Fakat bu mutasyon, genomda yeni dizilimler meydana getirip yeni genlerin oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. Bu nedenle duplikasyonlar canlının yeni biyolojik fonksiyonlar kazanmasını sağlayarak evrimde anahtar rol oynamaktadır.   Bir duplikasyonda kopyalanan parça genellikle orijinal parçanın hemen ardında konumlanır ve bu modele tandem (ardışık) duplikasyon adı verilir. (Şekil 1) Şekil 1 Nasıl Gerçekleşir?   Gen duplikasyonları mayoz bölünmede eşit olmayan krossover lar veya replikasyon sırasında meydana gelen hatalar nedeniyle gerçekleşebilir.   Mayoz I’in Profaz aşamasında sinaps oluşturmuş kromozomların orantısız ve yanlış eşleşmeleri duplikasyonu meydana getirir. Bu hata sonucu hem duplikasyon hem de delesyon gerçekleşir. (Şekil 2) Şekil 2   Duplikasyon, evrim a...

Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler

  Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler Dilanur Gümüşkaya   Kök hücre tedavisi, bilindiği üzere günümüzde birçok hastalığın çaresi olma potansiyeline sahip olup her geçen gün geliştirilmektedir. Bu tedavinin günümüze kadar en yaygın uygulandığı şekli ve aynı zamanda kanıtlanmış tek klinik kullanımı, Hematopoetik Kök Hücre (HKH) Transplantasyonu dur.   HKH, bireyin yaşamı boyunca kan hücresi üretebilmektedir. HKH nakli, bir hastanın içinde çoğalma ve kan hücreleri üretme amacıyla bu kök hücrelerin hastaya transferini temel alır. Genellikle kemik iliği, periferik kan ve göbek kordon kanından elde edilen multipotent hematopoetik kök hücreler hastaya nakledilir.   Kabul görmüş bu yaklaşımın kullanılamadığı çeşitli durumlar, kök hücrenin laboratuvar ortamında modifiye edildiği yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine sebep olmuştur. Bu modifikasyonun lentiviral vektörler aracılığıyla gerçekleştirildiği bazı tedavi örneklerine rastlamak mümk...

ESOZOM NEDİR ?

  Eksozom Nedir ? Beyza Gülçin Eracun Şekil 1 Hücrelerimiz, karmaşık bir iletişim ağı içinde sürekli olarak birbirleriyle haberleşir. Bu iletişim, sinyallerin kimyasal, elektriksel veya fiziksel yollarla iletilmesiyle gerçekleşir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu iletişim ağının temel bir parçası olan eksozomları ön plana çıkarmıştır. Peki, eksozomlar nedir ve neden önemlidir? Eksozom Nedir? Eksozomlar, 30-150 nanometre çapında, lipid bir zarla çevrili veziküllerdir. Bu veziküller, hücre içi organellerden birisi olan endozomal sistemden köken alır ve hücrelerin dış ortama saldığı özel yapılardır. Köken aldıkları hücrenin özelliklere sahip Eksozomlar, proteinler, lipitler,   miRNA ve büyüme faktörleri gibi biyomoleküller taşıyarak hücreler arası bilgi akışını sağlar. Şekil 2 Eksozomların Tarihçesi Eksozomlar ilk olarak 1980'li yıllarda, eritrositlerin olgunlaşması sırasında hücrelerden dışarı atılan veziküller olarak tanımlanmıştır. Ardından ilerleyen yılla...