Ana içeriğe atla

Hamilelik Sırasında Müzik Dinlemenin Bebek Üzerinde Etkisi

 

Hamilelik  Sırasında Müzik Dinlemenin Bebek Üzerinde Etkisi
Beste Karakuş

  Hamilelik dönemi, bir kadının hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Anne adayı, vücudundaki değişikliklere adapte olmaya ve kendini anne rolüne hazırlamaya çaba sarf eder.  Bu dönem, bazı anne adayları için çok huzurlu, heyecanlı ve sıkıntısız geçse de özellikle ilk hamileliği olan anne adaylar için stres, uykusuzluk ani duygu değişimleri çok yaygın olarak görülür. Anne adayının yaşadığı bu stres ve duygu durum değişiklikleri  bebeği de etkiler (Wulff ve ark. 2020).

Şekil 1

  Anne karnında gelişmekte olan sinir sistemi, sayısız etkilere maruz kalmaktadır (Arya ve ark.2012). Hamile kadınların yaşadığı stresle beraberinde gelen depresyon semptomlarını tespit edip bu semptomları iyileştirmek bebeğin gelişimi için çok önemlidir. Hamilelik sürecinde birçok anne adayı olası yan etkilerinden dolayı ilaç kullanmak istememektir. Bu semptomları azaltmak için daha farklı farmakolojik olmayan yollara başvurulmuştur. ( Nwebbe ve ark. 2017).  İnsanlar, uzun yıllar müziğin tedavi edici ve iyileştirici gücüne inanmışlardır ( Chang ve ark. 2015).  Bu inanış sayesinde Antik çağlardan beri insanlar müziği ağrı kesici olarak kullanmışlardır. Sadece hamilelik sürecinde değil, doğum esnasında da kullanılan nonfarmakolojik yöntemlerden biri de müzikoterapidir ( Sürücüsü ve ark. 2018). Müziğin annenin hayatına müdahalesi, stresi azaltmaya, gevşemeye ve ruhuna iyi gelmesine neden olur. Sadece müzik dinlemek değil aynı zamanda şarkı söylemek de bebek için yararlıdır. Yapılan çalışmalarda şarkı söyleyen annelerin, müzik dinleyen annelere göre stres hormonu olarak bilinen kortizol hormonu seviyesinde daha büyük bir azalma olduğunu göstermiştir (Wulff ve ark. 2020). Aynı zaman da hamilelik esnasında müziğe maruz kalan hamile kadınlarda, müziğin cenin davranışını değiştirdiğine ve bunun yenidoğan dönemine faydalı bir şekilde taşındığına dair kanıtlar bulunmuştur (Arya ve ark.2012).

Şekil 2

  Gebeliğin son haftalarında bebeklerin 70 saat klasik müziğe maruz kaldığı çalışmada, klasik müziğe maruz kalan bebeklerin doğumdan sonra daha olumlu bir şekilde fiziksel ve zihinsel gelişime sahip olmaya yatkın olduğu anlaşılmıştır. Bebeğin ilerleyen aylarında ise motor gelişimlerinin, hamilelik boyunca hiç müzik dinlememiş bebeklere göre daha geliştiği gözlemlenmiştir   Hamile kadınların, hamilelik süreci boyunca enstrümantal müzik, doğal sesler gibi sakin müzikleri dinlemesi bebeğin gelişimine iyi gelecek ve doğmamış bebekle aralarında bağ kurmalarına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda müzik dinlemek, annenin uyku kalitesini arttırır ve doğum sancısını daha sonrasında ortaya çıkan doğum sonrası depresyonu azaltacaktır.

Referanslar

  • Wulff, V., Hepp, P., Wolf, O. T., Balan, P., Hagenbeck, C., Fehm, T., & Schaal, N. K. (2021). The effects of a music and singing intervention during pregnancy on maternal well-being and mother–infant bonding: a randomised, controlled study. Archives of gynecology and obstetrics303, 69-83.
  • Arya, R., Chansoria, M., Konanki, R., & Tiwari, D. K. (2012). Maternal music exposure during pregnancy influences neonatal behaviour: An open-label randomized controlled trial. International journal of pediatrics2012.
  • Nwebube, C., Glover, V., & Stewart, L. (2017). Prenatal listening to songs composed for pregnancy and symptoms of anxiety and depression: a pilot study. BMC complementary and alternative medicine17, 1-5.

  • Surucu, S. G., Ozturk, M., Vurgec, B. A., Alan, S., & Akbas, M. (2018). The effect of music on pain and anxiety of women during labour on first time pregnancy: A study from Turkey. Complementary therapies in clinical practice30, 96-102.
  • Chang, H. C., Yu, C. H., Chen, S. Y., & Chen, C. H. (2015). The effects of music listening on psychosocial stress and maternal–fetal attachment during pregnancy. Complementary therapies in medicine23(4), 509-515.
  • KARABULUTLU, Ö. (2014). Doğum Ağrisi Kontrolünde Kullanilan Nonfarmakolojik Yöntemler. Caucasian Journal of Science1(1), 43-50.
İnternet Kaynakları


Şekil Kaynakları


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri

  Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri Dilanur Gümüşkaya   Gen duplikasyonu teorik olarak, bir DNA parçasının kopyalanıp her iki kopyanın da korunduğu kromozomal mutasyondur. Fakat bu mutasyon, genomda yeni dizilimler meydana getirip yeni genlerin oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. Bu nedenle duplikasyonlar canlının yeni biyolojik fonksiyonlar kazanmasını sağlayarak evrimde anahtar rol oynamaktadır.   Bir duplikasyonda kopyalanan parça genellikle orijinal parçanın hemen ardında konumlanır ve bu modele tandem (ardışık) duplikasyon adı verilir. (Şekil 1) Şekil 1 Nasıl Gerçekleşir?   Gen duplikasyonları mayoz bölünmede eşit olmayan krossover lar veya replikasyon sırasında meydana gelen hatalar nedeniyle gerçekleşebilir.   Mayoz I’in Profaz aşamasında sinaps oluşturmuş kromozomların orantısız ve yanlış eşleşmeleri duplikasyonu meydana getirir. Bu hata sonucu hem duplikasyon hem de delesyon gerçekleşir. (Şekil 2) Şekil 2   Duplikasyon, evrim a...

Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler

  Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler Dilanur Gümüşkaya   Kök hücre tedavisi, bilindiği üzere günümüzde birçok hastalığın çaresi olma potansiyeline sahip olup her geçen gün geliştirilmektedir. Bu tedavinin günümüze kadar en yaygın uygulandığı şekli ve aynı zamanda kanıtlanmış tek klinik kullanımı, Hematopoetik Kök Hücre (HKH) Transplantasyonu dur.   HKH, bireyin yaşamı boyunca kan hücresi üretebilmektedir. HKH nakli, bir hastanın içinde çoğalma ve kan hücreleri üretme amacıyla bu kök hücrelerin hastaya transferini temel alır. Genellikle kemik iliği, periferik kan ve göbek kordon kanından elde edilen multipotent hematopoetik kök hücreler hastaya nakledilir.   Kabul görmüş bu yaklaşımın kullanılamadığı çeşitli durumlar, kök hücrenin laboratuvar ortamında modifiye edildiği yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine sebep olmuştur. Bu modifikasyonun lentiviral vektörler aracılığıyla gerçekleştirildiği bazı tedavi örneklerine rastlamak mümk...

ESOZOM NEDİR ?

  Eksozom Nedir ? Beyza Gülçin Eracun Şekil 1 Hücrelerimiz, karmaşık bir iletişim ağı içinde sürekli olarak birbirleriyle haberleşir. Bu iletişim, sinyallerin kimyasal, elektriksel veya fiziksel yollarla iletilmesiyle gerçekleşir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu iletişim ağının temel bir parçası olan eksozomları ön plana çıkarmıştır. Peki, eksozomlar nedir ve neden önemlidir? Eksozom Nedir? Eksozomlar, 30-150 nanometre çapında, lipid bir zarla çevrili veziküllerdir. Bu veziküller, hücre içi organellerden birisi olan endozomal sistemden köken alır ve hücrelerin dış ortama saldığı özel yapılardır. Köken aldıkları hücrenin özelliklere sahip Eksozomlar, proteinler, lipitler,   miRNA ve büyüme faktörleri gibi biyomoleküller taşıyarak hücreler arası bilgi akışını sağlar. Şekil 2 Eksozomların Tarihçesi Eksozomlar ilk olarak 1980'li yıllarda, eritrositlerin olgunlaşması sırasında hücrelerden dışarı atılan veziküller olarak tanımlanmıştır. Ardından ilerleyen yılla...