Ana içeriğe atla

Alternatif Splizing Olayının Polikistik Over Sendromu (PCOS) Üzerindeki Etkisi


Alternatif Splizing Olayının Polikistik Over Sendromu (PCOS) Üzerindeki Etkisi 

Beyza Gülçin Eracun

Polikistik Over Sendromu (PCOS) 

Şekil 1

  Polikistik over sendromu (PCOS) endokrin bozukluklar nedeniyle anormal folikül gelişimiyle sonuçlanan ve kısırlığa neden olabilen bir hastalıktır. Genellikle üreme çağındaki kadınlarda gözlemlenen bir hastalıktır. Ciltte yağlanma, sivilcelenme, tüylenme, saç dökülmesi ve en önemlisi kanda androjen hormonunun artışı PCOS belirtilerindendir.

Androjenlerin PCOS Üzerindeki Etkileri

  Androjen hormonları kadınlarda yumurtalıklarda, ciltte ve böbrek üstü bezlerden salgılanırlar ve hirsutizm, akne, ve kadın tipi saç dökülmesi (FPHL) gibi olaylardan sorumludurlar (Bienenfeld A. ve diğer.(2019)).

  Yumurtalıklarda oositleri çevreleyen ve hormon salınımında görevli granüloza hücreleri bulunmaktadır. Androjen hormonlarının bağlandığı androjen reseptörleri folikül gelişiminin pek çok aşamasında granüloza hücreleri tarafından ifade edilmekte ve granüloza hücrelerinin temel düzenleyicilerinden birinin androjen reseptörleri olduğu düşünülmektedir.  Bu hücrelerde meydana gelen disfonksiyon hiperandrojenizm oluşmasına neden olur ve anormal folikül gelişimi tetiklenir (Wang F. ve diğer.(2015)). Böylelikle PCOS hastalığına yol açar.

Şekil 2

Alternatif Splizing ve PCOS Üzerine Çalışma

  Granüloza hücrelerinde meydana gelebilecek disfonksiyonlar önemli olduğu kadar androjen reseptörlerini etkileyecek mutasyonlar da oldukça önemlidir. Walter K.A. ve arkadaşları tarafından fareler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda androjen reseptörlerini etkileyen genin ekzon-3 delesyonunun doğurganlıkta erken azalmaya neden olduğu gözlemlenmiş (Walters K.A. ve diğer. (2007); Wang F. ve diğer.(2015) ) .

  Wang F. ve arkadaşları daha önce yapılan çeşitli çalışmalardan yola çıkarak 2015 yılında PCOS hastalığına sahip Çinli kadınların granüloza hücrelerinde alternatif splice nedeniyle ortaya çıkan androjen reseptörlerini etkileyen genin varyantlarını belirlemişler.

  Bu varyantlar ekzon 3’de meydana gelen delesyon ve ekzon 2’de meydana gelen yaklaşık 69 bp’lik inversiyon nedeniyle meydana  gelirler. Çalışma sonucunda PCOS’lu hastalarda her iki varyant da aynı anda gözlemlenmemiştir. Gen polimorfizmlerine sahip PKOS’lu hastaların mRNA seviyelerinin normale göre daha yüksek olduğu gözlemlenmiş.

Şekil 3: Androjen reseptörlerini etkileyen genin polimorfizmleri (Wang F. ve diğer.(2015) ).

Şekil 4: Örneklerin mRNA düzeyleri (Wang F. ve diğer.(2015) ).

  Androjen reseptörlerinin normal koşullar altında ekzon 2 ve 3'ten çevrilmiş iki çinko parmak içeren DNA bağlama alanı, menteşe bölgesi, N-terminal işlem alanı ve ligand bağlama bölgesi olmak üzere dört fonksiyonel bölgeden oluşmaktadır. Şekil 4’de görüldüğü gibi çalışma sonucunda her iki gen polimorfizminde de çinko parmak dizisinde ve reseptörlerin üç boyutlu yapılarında büyük ölçüde değişikliklerin olduğu fark edilmiştir.

Şekil 5: Gen polimorfizmleri sonucunda androjen reseptörlerinde meydana gelen değişimlerin karşılaştırması (Wt: Wild tipe, Ins: iversiyon, Del: delesyon) (Wang F. ve diğer.(2015))

  Araştırmacılar her iki polimorfizminin, PCOS’un bireyde oluşturduğu ve tanı koymada yardımcı olan klinik özelliklerle ilişkilerine baktıklarında ise çoğu özelliğin uyuştuğunun farkına varmışlar. Gen varyantı bulunan PCOS’lu bireylerde dehidroepiandrosteron (DHEA), yüksek serum total testosteron (TT) ve foliküler sıvısız androjen indeksi (FAI) bulunduğu gözlemlenmiş.

  Bu çalışma alternatif splizing olayının polikistik over sendromu üzerindeki etkisini net bir şekilde açıklar niteliktedir.

Referanslar

        Bienenfeld A, Azarchi S, Lo Sicco K, Marchbein S, Shapiro J, Nagler AR. Androgens in women: Androgen-mediated skin disease and patient evaluation. J Am Acad Dermatol. 2019 Jun;80(6):1497-1506. doi: 10.1016/j.jaad.2018.08.062. Epub 2018 Oct 10. PMID: 30312644.

        Wang F, Pan J, Liu Y, Meng Q, Lv P, Qu F, Ding GL, Klausen C, Leung PC, Chan HC, Yao W, Zhou CY, Shi B, Zhang J, Sheng J, Huang H. Alternative splicing of the androgen receptor in polycystic ovary syndrome. Proc Natl Acad Sci U S A. 2015 Apr 14;112(15):4743-8. doi: 10.1073/pnas.1418216112. Epub 2015 Mar 30. PMID: 25825716; PMCID: PMC4403157.

        Walters KA, Allan CM, Jimenez M, Lim PR, Davey RA, Zajac JD, Illingworth P, Handelsman DJ. Female mice haploinsufficient for an inactivated androgen receptor (AR) exhibit age-dependent defects that resemble the AR null phenotype of dysfunctional late follicle development, ovulation, and fertility. Endocrinology. 2007 Aug;148(8):3674-84. doi: 10.1210/en.2007-0248. Epub 2007 Apr 26. PMID: 17463055.

        Ye W, Xie T, Song Y, Zhou L. The role of androgen and its related signals in PCOS. J Cell Mol Med. 2021 Feb;25(4):1825-1837. doi: 10.1111/jcmm.16205. Epub 2020 Dec 23. PMID: 33369146; PMCID: PMC7882969.

        Catteau-Jonard S, Jamin SP, Leclerc A, Gonzalès J, Dewailly D, di Clemente N. Anti-Mullerian hormone, its receptor, FSH receptor, and androgen receptor genes are overexpressed by granulosa cells from stimulated follicles in women with polycystic ovary syndrome. J Clin Endocrinol Metab. 2008 Nov;93(11):4456-61. doi: 10.1210/jc.2008-1231. Epub 2008 Aug 12. PMID: 18697861.

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ESOZOM NEDİR ?

  Eksozom Nedir ? Beyza Gülçin Eracun Şekil 1 Hücrelerimiz, karmaşık bir iletişim ağı içinde sürekli olarak birbirleriyle haberleşir. Bu iletişim, sinyallerin kimyasal, elektriksel veya fiziksel yollarla iletilmesiyle gerçekleşir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu iletişim ağının temel bir parçası olan eksozomları ön plana çıkarmıştır. Peki, eksozomlar nedir ve neden önemlidir? Eksozom Nedir? Eksozomlar, 30-150 nanometre çapında, lipid bir zarla çevrili veziküllerdir. Bu veziküller, hücre içi organellerden birisi olan endozomal sistemden köken alır ve hücrelerin dış ortama saldığı özel yapılardır. Köken aldıkları hücrenin özelliklere sahip Eksozomlar, proteinler, lipitler,   miRNA ve büyüme faktörleri gibi biyomoleküller taşıyarak hücreler arası bilgi akışını sağlar. Şekil 2 Eksozomların Tarihçesi Eksozomlar ilk olarak 1980'li yıllarda, eritrositlerin olgunlaşması sırasında hücrelerden dışarı atılan veziküller olarak tanımlanmıştır. Ardından ilerleyen yılla...

Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri

  Gen Duplikasyonları Ve Evrim İle İlişkileri Dilanur Gümüşkaya   Gen duplikasyonu teorik olarak, bir DNA parçasının kopyalanıp her iki kopyanın da korunduğu kromozomal mutasyondur. Fakat bu mutasyon, genomda yeni dizilimler meydana getirip yeni genlerin oluşumuna zemin hazırlayan bir durumdur. Bu nedenle duplikasyonlar canlının yeni biyolojik fonksiyonlar kazanmasını sağlayarak evrimde anahtar rol oynamaktadır.   Bir duplikasyonda kopyalanan parça genellikle orijinal parçanın hemen ardında konumlanır ve bu modele tandem (ardışık) duplikasyon adı verilir. (Şekil 1) Şekil 1 Nasıl Gerçekleşir?   Gen duplikasyonları mayoz bölünmede eşit olmayan krossover lar veya replikasyon sırasında meydana gelen hatalar nedeniyle gerçekleşebilir.   Mayoz I’in Profaz aşamasında sinaps oluşturmuş kromozomların orantısız ve yanlış eşleşmeleri duplikasyonu meydana getirir. Bu hata sonucu hem duplikasyon hem de delesyon gerçekleşir. (Şekil 2) Şekil 2   Duplikasyon, evrim a...

Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler

  Kök Hücre Tedavisinde Alternatif Bir Yöntem; Lentiviral Vektörler Dilanur Gümüşkaya   Kök hücre tedavisi, bilindiği üzere günümüzde birçok hastalığın çaresi olma potansiyeline sahip olup her geçen gün geliştirilmektedir. Bu tedavinin günümüze kadar en yaygın uygulandığı şekli ve aynı zamanda kanıtlanmış tek klinik kullanımı, Hematopoetik Kök Hücre (HKH) Transplantasyonu dur.   HKH, bireyin yaşamı boyunca kan hücresi üretebilmektedir. HKH nakli, bir hastanın içinde çoğalma ve kan hücreleri üretme amacıyla bu kök hücrelerin hastaya transferini temel alır. Genellikle kemik iliği, periferik kan ve göbek kordon kanından elde edilen multipotent hematopoetik kök hücreler hastaya nakledilir.   Kabul görmüş bu yaklaşımın kullanılamadığı çeşitli durumlar, kök hücrenin laboratuvar ortamında modifiye edildiği yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine sebep olmuştur. Bu modifikasyonun lentiviral vektörler aracılığıyla gerçekleştirildiği bazı tedavi örneklerine rastlamak mümk...